HİKAYELER - JACK LONDON

JACK LONDON- HİKAYELER

Jack London ile tanışmam Demir Ökçe adındaki eseri ile olmuştu. Dili,konusu,yaşamı her şeyi beni kendisine çekmişti. Bu eseri rafta görünce içimde onu alma ve okuma isteği uyandı. 
Kitabın arkasında
"Savaşın en kanlı günlerinden bir gün... Asker, en iyi arkadaşının az ilerde kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayağı ateş yağmuru altındaydı. Asker, teğmene koştu:
-Teğmenim,fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?
-Delirdin mi?der gibi baktı teğmen...
-Gitmeye değer mi? Arkadaşın delik deşik olmuş...Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın! 
Asker ısrar etti ve teğmen :
-Peki,git o zaman.
 İnanılması güç bir mucize yaşandı. Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti. Sonra onu sipere taşıyan arkadaşına döndü :
-Sana hayatını tehlikeye atmaya değmez demiştim.
-Değdi teğmenim. 
Dedi Asker
-Nasıl değdi? Bu adam ölmüş görmüyor musun?
-Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak, dünyaya bedeldi benim için. 
Ve hıçkırarak arkadaşının son sözlerini tekrarladı.
-Geleceğini biliyordum!

Ölüme Boyun Eğmeyen Adam

     Kitabın ilk hikayesi Ölüme boyun eğmeyen bir askerin hikayesidir. Kitabın arkasındaki olay yaşandıktan sonrasını anlatıyor olabilir. Net değildir. Olay iki askerin savaştan kaçtıktan sonrası tepeden aşağı inişi ile başlar. Askerlerden birisi takılır ve düşer, bileği incinir. Diğeri umursamadan, hayattan bağlarını koparmış gibi gider. Bize anlatılan arkada kalan askerdir. Adamın hiç bir şeyi yoktur. Tek yaptığı bir yere gitmeye çalışması ve ömrünün yavaşça tükenmesi. Hayatta kalmaya çalışır. Başına türlü şeyler gelerek,, açlıktan ölme seviyesinde hayatta kalmak ister. Onu öldürmek isteyen hayvanlara karşı zor da olsa mücadele eder.

"Demek ki yaşam buydu. Boş ve geçici bir şey. Neden sanki ölüme boyun eğmiyordum ki! Sonradan anladım 
YAŞAMAK İSTİYORDUM."

VAHŞETİN ÇAĞRISI


      Kitabın büyük bir bölümü bu eseri anlatmaktadır. Buck adındaki bir köpeğin içindeki içgüdünün ortaya çıkışını anlatmaktadır. Buck, malikanede yaşayan normal bir köpektir. Malikanede yaşayan insanlardan birisi çaktırmadan bu köpeği satar. Artık rahat bir yaşamı yoktur. Sopa ve kırbaç ile tanışır. İçindeki içgüdü onu canlı tutar. Oldukça atak,güçlü ve zeki köpek Buck sürekli el değiştirir. Malikaneden kızak köpeğine dönüşür. Sakin Buck'tan Kurta bir dönüşüm vardır.


    Buck'un yaşadıkları anlatılan bu eser Londra da okunan en çok kitaplardan birisi olmuştur. London'ın en iyi eserleri arasında yer alır. Kitaptan uyarlanan çok fazla filmi de vardır.

1935 Yapımı 

SERÜVEN


   Oldukça kısa olan bu hikayede Kızılderili bir adamın yaşadığı olayları kendi ağzından anlatır. 20 sayfalık hikaye oldukça değişik ve beklemedik bir olay kurgusuna dönmesi açısından güzeldir.

ELEŞTİRİ

Arkhe yayınlarında basılmış olan bu eserin en kötü özelliği 
yazım yanlışlıkları ile dolu olmasıdır. Okuma istediğini köreltiyor.
Jack London'ın eserlerinin dili oldukça anlaşılırdır. İnsanı kitabın içine dahil eder bu yönü ile kendisini çok severim.
Hikayeler güzel ve anlaşılır. Kademeli olarak artan bir temposu vardır. 
Tavsiye edebileceğim bir eserdir ancak farklı bir yayınevinde denemenizi rica ederim.

İYİ OKUMALAR...




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RAHEL TANRIYLA HESAPLAŞIYOR - STEFAN ZWEİG

ŞAİR EVLENMESİ - ŞİNASİ

KÜÇÜK ŞEYLER - SAMİ PAŞAZADE SEZAİ