BİR KADIN DÜŞMANI - REŞAT NURİ GÜNTEKİN

"Küçüklüğünde sevilmeyen, okşanmayan, nazını çekecek kimse bulamayan bir çocukta ince ve güzel hislerin çoğalması nasıl imkan bulabilir?

"Onunla mütemadiyen eğlenmişler, ona hakaret, hatta zulüm etmişlerdi. Bunu yapanlar onun en yakınlarıydı, sevmek değilse bile hiç olmazsa acımaları lazım gelenlerdi."

Reşat Nuri Güntekin deyince aklıma hep Acımak kitabı geleceğini sanırdım ama hayır en az onu kadar harika başka bir kitabı daha varmış. Belki diğer kitapları için de söyleyeceğim henüz okuduğum 3. kitabındayım.

Kitabın dili oldukça sade, çok kolay okunabilmektedir.

Mektup roman şeklinde yazılmış olan kitap, kadın ve erkek tarafların bakış açısıyla durumu değerlendirmemize olanak sağlamaktadır. Bu yüzden tek taraflı bakmamayı, olayları iki boyutuyla değerlendirdiğimizde onları anlamamızı sağlar. Belki de karşı taraf ile ilgili bilmediğimiz şeyler vardır.

Şımarık kız Sara'nın mektuplarından oluşan ilk bölüm genel olarak ana hikaye üzerine kurulur. Tanımadığımız kaba, çirkin bir adam, kadın düşmanı gibi söylemlerde bulunmaktadır. Oysa kitabın son bölümünde bu adamın sesi ile ölü bir arkadaşına yazdığı mektupları okuruz. Onun dünyasından bakarız etrafa. O zaman gerçekleri görür ve utanırız belki.

Şımarık tavırlarından ödün vermeyen Sara olayın farkında bile değildir.

"İnsan hayatı ucuz bir kumar değildir."

Sonunu düşünmeden hafifmeşrep tavırları ile erkekler ile oynayan Sara kendini zora sokan durumlar ile karşılaşır. Bu durumda bile kendisinde suç bulmaz. 

"Yumuşak yürekli bir kız olduğumu bilirsin. Benim kalbim de parça parça oluyordu. Bu felakete sırf kendi ihtiyatsızlığının, sırf kendi budala gururunun sebep olduğunu biliyordum. Ben pek fazla kabahatli olmadığıma eminim."

"Zavallının bu kadar ıstırap içinde olacağını bilseydim o küçük intikamdan vazgeçerdim."

"Remzi hasta!"

"Ziya ne durumda!?"

Yayın Yılı: 1927

Basım Evi: İnkılap Yayınları

Sayfa Sayısı: 206