YÜREKTE BUKAĞI - TOMRİS UYAR
"Kentlerde kimse birbirini tanımıyordu. O güne kadar tanımayı pek düşünmemişlerdi, ama artık önemliydi; tanınmayanlar kuşkuyla süzülüyordu. Bıyıktan, saçın tarayış biçiminden, kısalığından ya da uzunluğundan, giyiniş özelliklerinden, bir düşmanlık, bir dostluk belirtisi çıkarılmaya çalışıyordu."
Bukağı, bir ağır ceza yükümlüsünün kaçıp kurtulmasını engellemek için ayağına vurulmuş pranganın ucundaki demir halka da olabilir, yırtıcı bir kuşun evcilleştirilmesi için ayaklarına bağlanmış ipeksi bir mendil de... Ama bukağı yüreğe vurulursa ne olur?
Tomris Uyar'ın 1979 yılında Sait Faik Öykü Armanağı kazanan kitabı Yürekte Bukağı, sıkıyönetim döneminde yaşamın her alanında yüreklerine bukağı vurulmuş kişileri ele alıyor.
"Savaşlar, kırımlar, hep başka yerlerde, dışarda geçmiş. Gelip gidenlerden böyle birkaç iz kalmış. Bu toprak eski, yorgun cansızlıktan. Deniz, artık vereceği bir şey kalmamışçasına yorgun vuruyor kıyıya.
Radyoda fasıl: Sensiz ey şuh... Saat beşbuçuk demek. Yorgunum. Verebileceklerimden, veremediklerimden yorgunum. Biriktirdiklerimden. Bir alsalardı, o yürekliliği gösterselerdi."
Tomris Uyar'ın 1979 yılında Sait Faik Öykü Armanağı kazanan kitabı Yürekte Bukağı, sıkıyönetim döneminde yaşamın her alanında yüreklerine bukağı vurulmuş kişileri ele alıyor.
"Savaşlar, kırımlar, hep başka yerlerde, dışarda geçmiş. Gelip gidenlerden böyle birkaç iz kalmış. Bu toprak eski, yorgun cansızlıktan. Deniz, artık vereceği bir şey kalmamışçasına yorgun vuruyor kıyıya.
Radyoda fasıl: Sensiz ey şuh... Saat beşbuçuk demek. Yorgunum. Verebileceklerimden, veremediklerimden yorgunum. Biriktirdiklerimden. Bir alsalardı, o yürekliliği gösterselerdi."
Yürekte Bukağı, acıları ile yaşamak zorunda olan insanların içsel ya da dışsal bakışını anlatmaktadır. Kendine has dili olan Tomris Uyar'dan harika öyküler içerir. Her hikaye yapısı kendi içinde şekillenen farklı tarzlarda yazılmış olan kitap biraz sanatlı bir dile sahiptir. Normalde! 3 büyük yazar tarafından eş olan Tomris Uyar'ın onlardan etkilenmemesi imkansızdır.
KİTAPTAN ALINTI:
"İlişkilerdeki taşlaşmaya. Yabancılığı. Bir yılda yiten gençliği. Her gün biraz daha kalınlaşan bu alçı tabakasına aşkın bile işleyemediği artık. Suskunluğu, korkunç suskunluğu."
"Önünde herkesin eğilmesi gereken bir kutsal ana anıtıydı artık Ayşe. Yanağından makas alınamazdı, memesi ellenemezdi. Asıl: konuşulamazdı.
Basım Yılı: 1979
Yayın Evi: Yapı Kredi Yay.
Sayfa Sayısı: 96
Yorumlar
Yorum Gönder